ESKİ KASABANIN ESRARENGİZ MACERASI

          Eski kasabanın terk edilmiş kütüphanesinde, yıllardır kimsenin açmadığı bir kitap ve kitabın içinde esrarengiz bir harita buldum. Bir süre kütüphaneye göz gezdirdikten sonra çıktım. Hava kararmıştı, kütüphanede araştırma yaparken saatin nasıl geçtiğini fark etmemiştim. Etrafta birileri var mı? Diye bakındım, fakat kimse yoktu. Kitabı ve haritayı alıp eve gittim. Saat geç olmuştu, sabah okul olduğu için çantamı hazırlayıp uyudum.

          Ertesi gün okulda öğle arasını bekledim. Öğle arası geldiği zaman kitap ve haritayı Asya, Reva, Ferit, Eylül ve Korhan’a gösterdim. İlk önce ne olduğunu pek anlamasalar da ben söyledim. ‘’ Bu kitabı ve haritayı eski kasabanın terk edilmiş kütüphanesinde araştırma yaparken buldum.’’ dedim. Asya heyecanla ‘’Yaşasın define bulduk.’’ dedi. Asya dur dedim okuldayız unuttun mu? Kafeteryadaki herkes bize bakıyordu. Korhan, bir oyun oynuyoruz Asya ondan bahsediyor dedi.

         Öğle arası bitmişti, sınıfa gittik sınıfın zorbalarından Ece ve Mert bizi duymuş olmalıydı çünkü gözleri sürekli bizim üzerimizdeydi. Okul bitti ve bizim evin oradaki parka gidip orada çözelim dedik. Parka geldiğimiz zaman Ece ve Mert bizi takip ediyorlardı. Reva bunu fark etmiş olmalıydı ki demek çarşı yolundaymış diye bağırdı. Herkes Reva’ya bakarken Ece ve Mert çoktan gitmişlerdi bile.

          Reva fazla vaktimiz yok hemen çözüp aramaya gidelim sonra anlatırım neden bağırdığımı dedi. Harita bizim mahallenin çıkışındaki ormanı gösteriyordu. Hemen eşyalarımızı toparlayıp ormanın yolunu tuttuk. Biraz yürüdükten sonra Asya’nın ayağı bir taşa takıldı ve bize seslendi. ‘’ Hey buraya bir bakın taşla işaretlenmiş bir yer var.’’ dedi. Acaba aradığımız şey burada olabilir mi diye düşündük. Olabilir diye düşündük, hava da git gide kararıyordu zaten ve aramaya başladık.

          Büyük bir çukur kazmıştık, çukurun içinde bir kutu vardı kutuda bir bilmece yazıyordu. Bilmecede ‘’ Kuşların ve sincapların yuvasıdır. ‘’ yazıyordu. Bu ormandaki büyük çınar olabilirdi, haritaya baktık ve büyük çınarın olduğu yeri gösteriyordu hemen gittik. Çınarın önünde kocaman bir kaya ve kayanın üzerinde bir not yazıyordu.’’ Buraya kadar gelmeniz büyük cesaret ve başarı. ‘’ yazıyordu. Neler olduğunu pek anlamasak da arkadan bir konfeti sesi duyduk, herkes şok olmuştu öğretmenlerimizden Türkçe öğretmenimiz geldi ve hepimizi tek tek kutladı. Bu aslında Türkçe öğretmenleri tarafından düzenlenen bir yarışmaydı. Korhan ‘’ Hocam ödül yok mu? Biz burayı bulurken canımız çıktı.’’ dedi. Türkçe öğretmenimiz “Tabii ki var.” dedi. Madalya ve okuma kitabı hediye etti. Türkçe öğretmenimize teşekkür ettik ve evlere dağıldık. Ertesi gün karne günüydü, karnelerimizi aldık ve hep birlikte fotoğraf çekinip sınıf panomuza astık. Bizler için heyecanlı ve eğlenceli bir gündü.

                                                                                                                                                                    Zübeyde Kürklü  (  6/D )